03 Ağustos, 2014

Bir gün gelir,bin gün götürür ömründen

Gelenlerin hepsi gidenlere benzediği için bir süre sonra kimse gelmesin istersiniz. 
Farklı olacağını düşündüğünüz için kendinize kızmalarınızın sonu gelmez. Sonu gelen hep güvendir. 
Ama çoğu zaman insan karar vermekte zorlanır. 
Kaybettiği kendine olan güveni midir yoksa karşısındakine mi?
Yaptığı fedakarlıkları da unutmaz insan. Hele ki boşa gittiyse unutamaz zaten.
Sadece sevebilmeyi unutur,değer verebilmeyi.

Her gelenle yeni bir umuda tutunursunuz. 
Dört tarafı da bomboş bir denizde bulduğunuz tek dala tutunur gibi hemde. 
Nereye sürükleneceğiniz umrunu
zda olmaz sadece bir yöne gidiyor olmak bile yeterli gelir bazen.
Ama sorun şu ki çoğunda,çoğumuz yanlış akıntıda  buluyoruz kendimizi.
O yol boyunca bunu farkedene kadar kendimizden vermiş oluyoruz.

Mantıklı insanlar karakterinden de kendisinden de vermez. 
Hiçbir şeyi eksilmez onların,sadece karşılarında ki eksilir. 

Sonra anlar insan,gelen bir şey getirmez beraberinde,giderken götürür sadece.

Beynen ve kalben hazırlanırsınız birine,belki de bir hayata. Vücut istemsizce zemin hazırlar.
Yapmam dediğiniz şeyleri yapmak için esnetir sizi önce.
Bir şeyleri farkedip kendinize şaşırmamanız için uyuşturur beyninizi.
Bağırmak istediğiniz an düğüm yollar boğazınıza,susturur dilinizi.
Vurmak kırmak istediğinizde alır tüm gücünüzü.

Sonunda başkalaşırsınız işte. 
Asla olmam dediğiniz bir karakteri sırf o seviyor diye kabullenir,onunla yaşamayı bile göze alırsınız.
Onunla yaşarsınız,özünüzle değil.

Sonra ne olur biliyor musunuz,giderler.
Getirdikleri bir şey yokken götürdükleri çok olur.

Ve her zaman hangi duyguyu fazla tüketirseniz hep onlar gider.
Son kullanma tarihi dolmuş gibi giderler.
Onunla gelmek için anlaşıp onun gitmesini bekliyormuş gibi giderler.
Fazla güvendiyseniz önce güven gider.
Fazla sevdiyseniz sevgi gider.

Sonra bunların hepsini o gittiğinde tekrar geri getirmek için çabalarsınız.
Aslında geldiğinde değil gittiğinde tekrar kendinizi kazanırsınız.

Hatalarını kabul ettiyseniz,o gittiğinde sizin hatalarınız çoğalır mesela.
Çünkü affedemezsiniz kendinizi,hata yapıp birileride sizi affetsin diye beklersiniz.
Fedakarlık yaparsanız,çok bencil olursunuz mesela.
Zamanında gösterdiğiniz fedakarlığı başkasından görerek hatırlamak zorunda kalırsınız o duyguyu.

Bir gün gelir,bin gün götürür ömrümden.
.
Gider,sende gidenleri uğurlarsın.

Çıkar elbette,umudu beraberinde getirenler.
Ama onu misafir edecek gönül kalmaz sende.
O yüzden kapatırsın işte kendini.

Ne gidene eyvallahın olur,ne gelene merhaban.
Ne ağlayacak halin kalır,ne gülmeye sebebin.

Sonra dengesizin teki olursun en fazla.

Ya en doğru insanı kaybedip yanlış birini kabul edersin.
Ya da enn yanlışı uğurlayıp doğruya zorla kendini kabul ettirirsin.

Sonuç ne kadar sağlıklı olur bilinmezde,insan değerini kaybeder bu süreçte.

Ama asıl olay bu değildir,kimse farkedemez çoğu zaman,düşünceleri sınırlıdır.

Önemli olan sana değersiz hissettirenin bir zamanlar sana değer katanla aynı kişinin olmasıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder