Günlerdir hiç aklıma getirmemek için çaba verdiğim seni uzun uzun düşünmeye başladım. Ne kadar özlemiştim. Çok ağlamıştım üstelik biliyor musun? Uydurduğum hikayelere ilk önce ben inanırım… Ne bileyim daha önce birilerini sevdiğim gibi değildi.
Ben seni özlerken, senin de beni özlediğini düşündüm. Ben sürekli seni düşünürken, senin de hep aklında olduğumu düşündüm. Sonra kendi kendime kavuşma sahneleri yazdım. Hepsinde çok güzel kavuşuyorduk. Şimdi düşününce hangi cücük beynimle böyle güzelleştirdiğimi bilmiyorum.
Senden öğrendiğim yanlış pratikler yüzünden gerçeklere adaptasyon zorluğu çekiyorum resmen. Günlerce aranmadan beklemeye alışığım,çünkü biliyorum ki sen içince yine arayacaksın. Sevgilimle sorunlar yaşıyorum senin yüzünden dedikten sonra, bir sokakta karşıma çıkacak ve sabaha kadar bir otobüs durağında oturup ağlaşacağız, beni gene kandıracaksın. Sevgilim var, çok aşığım dedikten sonra beni kahredecek, aylarca kamyon çarpmış gibi gezdirecek ve gene içip içip kendini bana yamayıp günah çıkaracaksın. Bana diyecekler ki; bırak bu illeti, kendine böyle haksızlık etme “sigarayı bırakırım onu bırakmam” diyeceğim. Yine bana diyecekler ki siz ne yapıyorsunuz, ya beraber olun ya birbirinizi rahat bırakın, sizin olaylarınızdan biz yorulduk. Bana bunları söylerlerken sana kimseler bir şeyler söylemeyecek, çünkü kimseler beni bilmeyecek.
Sonra bir gece yine kimselere söylemeden aptallar gibi buluşacağız. Herkese milyonlarca yalan söyleyecek, söylediğimiz yalanları unutacak, sevgiline yakalanacağız. Gülerek ayrılıp sevgilinin yanına döneceksin.
Böyle yaşamaya alışacağız. İçindeyken de normal olmadığını bileceğiz,
kendimizden tiksineceğiz ama bu hep böyle devam edecek…
İşte benim aşk hikayemi böyle yazdın sen. Saçımın örüklerini açan herkese aşık olmadım ben. Sevmediği için aramamazlık etmezdi insan her zaman. Severdi ama bir çıkış yolu olmazdı ondan da aramayabilirdi… Öyle düşündüm yani.
Böyle hissetmem bir an bile geçmedi , fakat ortada bir problem
olduğu zaman çözüm yollarımız birbirinden tamamen farklılaşmıştı. Benim bildiğim bütün yollar eksik, saçma, hastalıklıydı. Her zamanki gibi hemen vazgeçilen olmuştum ve her zamanki gibi en çok bu ağırıma gidiyordu. Vazgeçer ama sonra gelir diyordum ve böyle düşünmem hep senin yüzünden.
Yazdığım muhteşem kavuşma hikayeleri “sorun oluyorsun onun için
ve sürekli tartışıyoruz” la tuz buz oldu. Kalakalmıştım. Evet, beni sevmediği için aramamıştı. Evet, beni özlemediği için aramamıştı. Evet, hayatında bir eksik olmadığım için de hayatına devam etmişti… Biliyorsun, yanında olsaydım çirkinleşirdim. Üstüne taş atardım. Sevgilinle gördüğümde gelir dudaklarından öper, rezalet çıkarırdım. Arkadaşlarınla bir yerde gördüğümde üstüne elimdeki içkiyi fırlatırdım. Çok üzüldüm ve çok acıklı bir şey farkettim ki ne yapacağımı bilmiyordum. Normal insanlar için vereceğim hiçbir tepki yok. Kalakaldım. Merak etme, tabi ki ordan da hemen acıklı bir hikaye çıkarttım kendime. Sokaklarda ağladım.
Sonra bir şeyler oldu ve ben kendimi aynı senin bana hissettirdiğin gibi aptal hissettim. Onun da benim kadar mutsuz olmasını, beni özlemesini, beni sevdiğini anlamasını falan istedim. Sayende bir şey başardım gerçekten. Artık hayatta hiçbir şey başarmadım demeyeceğim.
Hayat, en az ikimiz kadar saçma çünkü…
Sana bunları neden yazdım biliyor musun?
Çünkü sana hala aşık olduğumu hissederken, bunca şeye rağmen hala çok özlüyorum. Ve bunu karşına her çıktığımda elimde olmadan sana hissettirecek kadarda zayıfım ve Allah kahretsin ki böyle olmaya devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder