Nasıl da korkmuşum tanımadığım birine aşık olmaktan. Hiç görmediğim birinin sesini özleyip, kokusunu hissetmek istemişim. Aslında ben seni tanımaya çalışırken aşık olmuşum, aşık olduğumu ben bile fark etmemişim. Bak ne diyor o satırlar.
''Evet sevdiğim, henüz sevgilim diyemediğim;
Bugün bir başka çıktı o iki kelime dudaklarımdan. Sanki söyledikten sonra başka bakmaya başladım sana;bugün ilk defa yanımda olmanı istedim, sıkı sıkıya sarılmak ve hiç bırakmamak.''

Çünkü sen beni benden iyi tanıyandın.
Sen gözümün içine bakarak ne dediğimi anlayandın.
Sen başladığım cümlenin devamını benden önce getirendin.
Sen yanında mutlu olduğum, hala da olabileceğim ama buna izin vermeyen adamsın. Belkide hayatıma giren onca erkeğin içinde tek adam. Sadece sana ait olmayabilirim. Ama senden önce dokunduklarım anlamsızdı ve senden sonrası da seni unutmak içindi.Hiçbiri sen gibi değildi. İnan bana ben hala seninim. Hepsi bir hiçti. Avutmak içindi kendimi. Hemde sen bana hiç dokunmadın sevgili. Buna rağmen bağlandım. Buna rağmen alıştım her hareketine, mimiğine. Belkide diyorum, belkide sırf dokunmadan sevebildiğin içindi beni. Bizi farklı kılan buydu belki. Ama dur biz zaten farklıydık değil mi? Bak ne yapacağım biliyor musun, yeter artık kalkacağım bunun başından ve gururu yeniden bırakıp mesaj atacağım sana. En azından orada ''di'li geçmiş'' kullanmama gerek kalmıyor. En azından kafam dağılıyor, yüzüm birkaç saatliğine gülüyor. Ama geceleri sorma bana, geçmek bilmiyor. Yinede mutlu oluyorum en azından. Mutluluğumun sebebinin sen olması dahada iyi geliyor bana. Ben hala, hala seninim en azından. Ve sen, sen bunu göremeyen ve görmek istemeyen adam. Hayatımı mahvettiğin için, teşekkür ederim. Şimdi mesajlarını okuyacağım tekrar. Bunu yapabilirim en azından.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder