Buluştuk sahilde. O kadar çok plan yapmıştım ki seni gördüğümde nutkum tutuldu. Planlarının içine duygularımı katmayı unutmuştum. Seni görüp sesini duyduğumda elimin ayağımın karışacağını katmayı unutmuştum. Vazgeçtim tüm planlardan, içimden geldiği gibi davranacaktım. Uzak duruyordum senden. İçim içimi yiyor ama uzak duruyordum. Aslında kokunu içime çekmek için canımı verirdim ama olsun güçlü durmalıydım. Gel dedin bir kayaya oturduk. Bir sigara uzattım. Bir tane de kendime yaktım. Sonra başladım anlatmaya.

Kaldım orada. Denize baktım, bir zamanlar el ele yürüdüğümüz sahile baktım. Ağladım, ağladım, sonra ölesiye sustum.
Bir daha kimseyle konuşmadım. Tek dert ortağım bir kağıt bir kalem olmuştu. Boş gözlerle bakar olmuştum insanlara. Bakıyor ama hiç bir şey göremiyordum. Aşık olmaya korkuyordum. Herkesi onun yerine koymaya çalışıyor ama kimseyi koyamıyordum. Ondan başkası olmasın istiyordum.
Yıllar geçti, tekrar sevdim, sevildim. Ama şuan parmağımda yüzüğünü, kalbimde sözünü taşıdığım adamı bile koyamıyorum yerine. Sevemedim senin kadar. Aşık olmadım. Sana bile anlattım onu. Ama farkında değildin. Kaybettiklerimin. Ben seni kaybetmiştim. Sense kendini. Farkında değildin.
Renksiz Kalem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder